Eşitsiz Demokrasiler – Parlamentoda Kimler Otur(m)uyor?
7 Ekim'de Ankara'da ve 8 Ekim'de İstanbul'da Lea Elsässer ve Armin Schäfer tarafından hazırlanan aynı adlı çalışmanın sunumu gerçekleştirildi. Michael Jennewein (FES Viyana Bölge Ofisi) tarafından sunulan çalışma, beş farklı ülkedeki parlamentoların sosyal yapısını incelemektedir: Fransa, İspanya, Polonya, İngiltere ve Türkiye. Rapor, tüm ülkelerde kadınların, gençlerin ve işçilerin yeterince temsil edilmediği sonucuna varmaktadır. Bunun demokratik süreç ve bu grupların çıkarlarının temsili üzerindeki etkisi nedir ve temsil eksikliği nasıl giderilebilir?
Bu ve diğer sorular, Ankara'da Yıldız Yazıcıoğlu ve İstanbul'da Mehveş Evin'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen çalışmanın sunumu sırasında ilgili sivil toplum aktörleri ve kadın örgütleriyle tartışıldı. Tartışma özellikle 30 yaş altı gençlerin, işçilerin ve kadınların büyük ölçüde yetersiz temsil edildiği Türk parlamentosundaki duruma odaklandı. Sadece %16'sı kadın olan TBMM, AGİT üyesi diğer dört ülkenin çok gerisinde kalmaktadır.
Çalışılan tüm ülkelerde ve özellikle Türkiye'de akademisyenlerin aşırı temsili de tartışmaların odağında yer almıştır. Çalışma sadece halkın TBMM'deki eşitsiz temsiline değil, aynı zamanda çok sayıda "kariyer siyasetçisine" de dikkat çekiyor. Sonuçta, halkın kaygıları, çoğu erkek olan bu aynı kariyer politikacıları ve benzer geçmişlere sahip serbest meslek sahipleri tarafından temsil edilmektedir.
Davetli konuklarla yapılan tartışmada, özellikle Türkiye bağlamında bu durumun nasıl aşılabileceği ve uygulanabileceği anlatıldı. Kadın örgütlerinin temsilcileri, eşit bir topluma yönelik tedbirlerin ve rollerin değiştirilmesinin kadınların siyasete daha fazla katılımına katkıda bulunabileceğini vurgulamışlardır. Ayrıca, temsilin özellikle zamana ve parasal kaynaklara bağlı olduğu ve bu kaynakların genellikle gençler, akademisyen olmayanlar ve toplumdaki sosyal açıdan zayıf gruplar için mevcut olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır. Parlamentoda daha eşit temsilin sağlanması amacıyla, çalışanlar ve kadınlar için politika oluşturmaya yönelik mali kaynak sağlayan yasal ve yapısal düzenlemelerin önemi tartışılmıştır.
Rapor sonuçlarının tanıtımını takiben söz alan Ka.Der Genel Başkanı Nuray Karaoğlu ve Siyaset Bilimci Doç. Dr. Ahmet Murat Aytaç ise sonuçları Türkiye açısından yorumladılar. Karaoğlu kadın temsilinin azlığına ve bu sayının artması gerektiğine odaklanırken Aytaç sınıfsal temsili sorunsallaştırdı ve genel olarak partilerin antidemokratik işleyişinin de kırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca toplumun güçlü lider algısının ve partilerin de genellikle lider odaklı ve taban demokrasisini göz ardı eden örgütlenmelerinin aşılması gerektiğinin altını çizdi.